Merhaba,
Ben kitap okuma alışkanlığını 19 yaşımdan sonra edinmiş biriyim. Yani yaklaşık 30 yıldır durmadan bıkmadan merakla okuyorum.
20’li yaşlarda kişisel gelişim kitapları ve psikolojik konulara yer veren kitapları çok okudum. Dünya klasiklerini ise 20’li yaşlarımın sonunda tamamlamıştım. Sonrasında otobiyografilerin çok ilgimi çektiğini fark ettim. Yakın tarih kitaplarını da okudum, okuyorum. Seyahat ettiğim tüm ülkelerde kütüphaneleri mutlaka ziyaret ettim. Ülkelerin medeniyetleri ile ilgili fikir sahibi olmak isterseniz o ülkelerdeki kütüphanelere, müzelere, tiyatrolara, sanat merkezlerine bir göz atmanız yeterli…
Sonrasında klasikleri kırklı yaşlarımda tekrar okudum ve bambaşka tatlar aldım. Büyümenin ve olgunlaşmanın okuduğunuz kitapları algılamadaki farkını sizler de tecrübe edeceksiniz.
Ama, Atatürk’ün Nutuk kitabını başucu kitabı yaptım. Hep okuyorum.
Kitap okumak için asla geç kalmış hissetmemeni tavsiye edebilirim. Ama kitap okumak insanın kendini geliştirmekte en önemli yardımcısıdır, bunu da asla unutma.
Belli yazarları gerçekten çok severim. Öyle “Herkes kitap yazmasın!” falan diyenlerden de değilim. Bence herkes keşke yazabilse… Kitap yazmak başka bir şey, yazar olmak başka bir şey çünkü.
Benim neredeyse tüm kitaplarını okuduğum yazarları da seninle paylaşmak isterim: Nazım Hikmet, Zülfü Livaneli, Yaşar Kemal, Murathan Mungan, Sabahattin Ali, Ayşe Kulin, Aziz Nesin, Reşat Nuri Güntekin, Halide Edip Adıvar, Franz Kafka, Cengiz Aytmatov, Halit Ziya Uşaklıgil, Duygu Asena, Doğan Cüceloğlu, Tomris Uyar, Elif Şafak, İclal Aydın, Mümin Sekban.
Bu köşede seninle daha evvel okuduğum ve çok keyif aldığım kitapları ve güncel kitapları da paylaşmak istedim.
Lütfen oku. Hem kendini hem kelime hazineni hem de dünyanı zenginleştirmenin tek yolu kitap okumandır.
Sevgilerimle…