Yenilikler insana ne iyi gelir, değil mi?
Her gün kalkıp aynı hayata, aynı alışkanlıklarla merhaba demek bazen, hatta çoğu zaman sıkıcı oluyor. 🙂 İnsan, hayatta kendine her zaman bir şans daha vermeli, kendine yeni yollar açmalı, değil mi?
Beni bu hayatta ayakta tutan ve hiçbir zaman hayatla bağımı kesmeyen tek şey umudum ve hayallerim oldu. Hepimizin yaşadığı bir sürü aksiliklerden, mutsuzluklardan ben de zaman zaman nasibimi aldım. Her defasında kendime dedim ki “Bu da bitecek, bu da geçecek. Bir yıl sonra bunları hatırladığımda belki gülüp geçeceğim, belki ‘keşke’ diyeceğim, belki ‘iyi ki’ diyeceğim, ama canım şu andaki kadar acımayacak, eminim.” Yaşadığım hiçbir olayda umudumu yitirmedim. Kendime olan inancımı hiç kaybetmedim. Dibin en dibini bile gördüğümde bile -ki dibin dibi biraz iddialı oldu, farkındayım- “Bunun da bir sebebi vardır.” dedim.
Her yeni güne yeni bir umutla başlamak kolay değildir.
Öncelikle şükretmesini bilen biri olmanız gerekir. Sonrasında içinizdeki sevginin devamlı taze kalması, hayatınızdaki tüm kötülükleri geride bırakmayı becermeyi, herkesi ama herkesi affetmeyi, eski defterleri kapatmayı bilmeniz gerekir. İyinin de kötünün de hayatınızda olmasının sebeplerini anlayacak kadar hayatı özümsemeniz lazımdır. Umudunuz sizi yarınlara daha pozitif, daha mutlu, daha sağlıklı taşır. Hayat hiçbirimiz için tozpembe değil. Hepimiz de bunun farkındayız.
Hayatın aslında bize verilmiş bir hediye olduğunu anlayıp bunun için Tanrı’ya ne kadar teşekkür etsek azdır diyebilsek mesele kalmayacak da. 🙂
Yaşadığımız sürece umut ederek, hayal kurarak ve bunların gerçekleşmesi için çabalayarak huzuru, mutluluğu bulacağımızı unutmayalım.
Her yeni gün için Tanrı’ya kucak dolusu şükürler olsun…